loading

TEDAVİLERİMİZ

TEMPOROMANDİBULER
EKLEM (TME)

TEMPOROMANDİBULER EKLEM

Çene eklemi yani tıbbi adıyla temporomandibuler eklem, çiğneme fonksiyonunu yerine getiren mekanizmanın çiğneme kasları ve dişlerden başka bir diğer bileşenidir. Bu üç bileşen uyumlu çalıştığında, çiğneme sistemi düzgün ve sağlıklı çalışmaktadır. Ancak çene eklemi, dişler ve kaslar arasında oluşabilen bir uyumsuzluk halinde; günlük yaşantıyı etkileyecek derecede çene ağrıları, çene kilitlenmeleri, dişlerde ciddi aşınmalar, yaygın diş eti çekilmeleri ve erken yaşta destek kemik dokuların kaybı ile diş kayıpları meydana gelebilmektedir.

Temporomandibuler eklem, insan vücudunda yapısal ve çalışma mekanizması açısından en karmaşık eklemlerden biridir. Çene eklemi hem günde 24 saat çalışması açısından hem de çalışırken bazen eklem yuvasından çıkan tek eklem olmasından dolayı da diğer eklemlerimizden farklıdır. Alt çenenin kondil adı verilen en üst en arka kısmı ile kafatasının altında kondillerin yerleştiği yuvalardan (Glenoid Fossa) oluşmaktadır. Bu iki kemik bileşenin doğru şekilde çalışmasına yardımcı olarak eklem yapının içinde kıkırdak bir eklem diski ve bu diski kemik yüzeylere bağlayan ligamentler bulunmaktadır. Ağzımızın ilk açılma hareketinde kondil, yerleştiği yuva içerisinde bir dönme hareketi yapıp belli bir açıklık sonrasında ligamentlerin de düzgün çalışması ile kıkırdak disk ve eklem içi sıvının kayganlaştırıcı özelliği ile fossadan öne ve aşağı doğru yer değiştirir. Alt çenenin maksimum açılması düz bir hat üzerinde bu şekilde gerçekleştiğinde sağlıklı bir ağızda, eklemden ses gelmeyecek ve kondilde atlama olmayacaktır.

Eklem ağrısı; TME’nin düzgün çalışmamasından veya ağız içi dişlerin kapanışındaki bir sorundan dolayı eklem başının (kondil) bulunduğu fossa içinde yer değiştirmesinden ya da çiğneme kaslarının normal dışı hareketlerinden kaynaklı oluşabilmektedir. Çene eklemi düzgün çalışmadığında, bağ dokuda ödem oluşabilir veya kondillerde kemikte aşınmalar olabilir. Bu gibi durumlarda ağrılar daha şiddetli ve akut şekilde ortaya çıkabilmektedir.

Eklem ağrıları, buna neden olan sorunlar kökten tedavi edilmediği sürece kalıcı şekilde geçirilemez. Eklem ağrılarının geçirilmesinin tek yolu, dişlerin kapanış durumunun ideal hale geldiği durum ile -ki bu ilişkiye sentrik oklüzyon denir- eklem kondillerinin glenoid fossa içinde en merkezi konumda olduğu sentrik ilişkinin aynı anda veya çok yakın anda örtüşmesini sağlamaktır. Bunu sağlayan en önemli ve en uygun tedavi yöntemlerinden biri Eklem Stabilizasyon Splinti kullanmaktır.

Eklem Stabilizasyon Splintleri; genellikle üst çene dişlerine takılan tek veya üç parçalı, alt çenedeki dişlerin hepsine aynı anda noktasal temas edecek şekilde tasarlanmış özel apareylerdir. Eklem Splintleri, tedavinin başlangıcında haftalık veya on günde birlik kontrollerle alt çene dişlerinin değişen temas miktarlarını tekrar maksimuma alacak şekilde işlemleri gerektirir. Bu Eklem Splintlerinin hasta tarafından yemek dahil günde 24 saat kullanılmasıyla, anormal çalışan çiğneme kasları zamanla normalize olmaya başlayarak eklem kondilinin doğru yere yerleşmesi sağlanacaktır. Eklem içindeki sorunun büyüklüğüne göre Stabilizasyon Splintlerinin tedavi süresi 4-9 ay aralığındadır. Ancak çok ileri düzeydeki problemlerde 1 senelik tedavi süreçleri de olabilmektedir.

Eklem Stabilizasyon Splintleri, çene eklemlerinin doğru çalışmasını sağlayarak eklem kondili ve çiğneme kaslarından kaynaklanan ağrıları geçirecektir. Bu apareyler tedavi edici olduğu kadar aslında hastaların gerçek ortodontik sorunlarını teşhis edicidirler. Yani bu tedaviler sonrasında hastaların alt çene pozisyonu, eklemin sağlıklı çalıştığı konumda değişim gösterir. Değişmiş olan alt çene kapanışı, eklem açısından stabil olduğu için splint kullanımı sonrası eklemlerin pozisyonunu koruyarak ortodontik veya protetik tedaviler planlanmalıdır. Ortodontik tedavi seçenekleri bazen çok basit bazen de ortognatik cerrahi destekli olmak zorunda olabilmektedir.

Aslında çene eklem rahatsızlıkları ile ilgili esas çözüm bunun gibi tedaviler de olsa bazı durumda anlık rahatlamalar veya ağız açıklık miktarını artırmak için diş hekimleri hafif sıcak uygulaması ve benzeri bazı önerilerde bulunabilmektedir. Tabi bu gibi kararları vermek doktorların muayenesi sonrasında olmalıdır.